30 November, 2017
tüm zamanların manifestosu
(manifestoyu okumadan önce kemerlerinizin bağlı, koltuklarınızın dik olduğundan emin olunuz.)
1. Yaşamda sahip olduğumuz tek şey içinde bulunduğumuz “an”dır.
2. İçinde bulunduğumuz “an”dan önce yaşanan her şey geride kalmıştır ve yeniden aynı şekilde yaşanmayacaktır.
3. Bu “an”dan öteye yaşanacak çok az şeyi sadece kendimiz belirleyebilir ya da değiştirebiliriz.
4. Çok da plan yapmamak lazım.
5. Olacak olan bir şekilde oluyor.
6. Elinizde olmayan sebeplerden dolayı olamayan şeyler yüzünden üzülmeyiniz.
7. Yaşamın tam da içinde kalabilmek için arada denizde olmayı ihmal etmeyiniz. Buldunuz mu çıkmayınız. Orman da kabul.
8. Herkes içindeki “sihri” ortaya çıkarabilirse ortam şahane olur.
9. Sihirini ortaya çıkaramayanlara çok da kızmayınız. Vardır bir sebepleri.
10. Zaman çok hızlı geçiyor, cesur olunuz, boşa harcamayınız. Sonuna kadar gidiniz yani.
11. Kitap okuyunuz. Başka hayatları görmenin en kısa yolu romanlardır. Kasmayınız.
12. Müzik sadece ruhun değil her şeyin gıdasıdır. Her sabah ve her akşam minimum birer doz alınız.
13. Çok da plan yapmayınız ama sürprizler yapınız. Başkalarına, kendinize. Hiçbir şey yapamıyorsanız hep kullandığınız yolu değiştiriniz arada. İyi gelir.
14. Bilmediğiniz kentleri ya da bilmediğiniz sokakları arşınlayınız bol bol. Gözünüzü kentin duvarlarından, vitrinlerinden, gökyüzünden ayırmayınız, gördüklerinizden büyülenmeyi unutmayınız.
15. Bir liste yapıyorsanız 15’te bitirmeyi biliniz. Geri kalanını akılda tutmak zor şekerim. İyi günner.
“..You got that good stuff but that don’t last
So I just can’t rely on you..”