Month: October 2017

  • “heaven is on the way”

    “heaven is on the way”

    cennet yanı başımızda. yeryüzünde. içimizde. aklımızdan geçenlerde. şu anda buradayken o anda orada olmak istemelerimizde. “o anda”. “orada”. yani işte diyorum ya, yanı başımızda. kimimizin yalnızlığında. kimimizin insanlar içinde olmayı sevmesinde. kimimizin koştuğu ormanda. kimimizin yürüdüğü yapraklı yolda. kimimizin kapılıp gittiği rüzgarda. kimimizin yıldızlı gökyüzünde. kimimizin bahçesindeki çimlerde. kimimizin terasında. kimimizin okuduğu kitabın kokusunda. kimimizin…

  • “50 yaşında yanında kim olsun istiyorsun?”

    “50 yaşında yanında kim olsun istiyorsun?”

    sen. sen ol yanımda. sen kim misin? yanında sustuğum insan. yanında uyuduğum insan. kilometrelerce yürüyüp soluklanmak için oturduğumuzda beraber yürüdüğümüze sevindiğim insan. saatlerce konuşabildiğim insan. zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım insan. kadehimdeki rakıyı tazeleyen insan. “çok seversin sen bunu” deyip tabağıma o mezeden koyan insan. biraz fazla hayale daldığımda “bak şimdi” diyen insan. hiç beklemediğim anda…