“hadi sen dinlen” evet, ben bir dinleneyim. ruhumu dinlendireyim değil mi? çokca gürültüden yorulmuş kulaklarımı, mutsuz yorgun ifadeler görmekten yorulmuş gözlerimi, şehrin puslu havasını solumaktan yorulmuş burnumu, kimi zaman çok konuşmak kimi zaman çok susmaktan yorulmuş dudaklarımı falan da bir dinlendireyim. kahkaha seslerini, dingin yüzleri, kahve kokularını, güzel havadis veren dudakları düşüneyim biraz. denize bakayım.
Read more